06.10.2025

HEDEF(1)

İyice bilin ki gönüller, Allah'ı anmakla yatışır, kuvvet bulur. Rad Suresi 28. Ayet


HEDEF(1)

HEDEF: (1) Allah’ın rızasına nail olmak ve dünya ve  ahirette mutluluğu elde etmek: 

YÜKÜMLÜLÜĞÜM: Bütün hal ve davranışlarımda, işlerimde  Allah’ın rızası olmalıdır. Eğer eylemlerim, yaptığım işler Allah’ın rızâsına uygunsa bu işe bütün insanlar karşı çıksa hiçbir önemi yoktur. Eğer yaptığım o iş; Allah'ın rızasına uygun değilse bütün insanlar bu işten memnun olsa bile hiçbir tesiri yoktur. Ohalde yapacağım bütün işlerde sadece Allah’ın rızasına bakacağım. o iş Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerimdeki hükümlere ve sünneti seniyeye uygunsa o işi yapacağım.  uygun değilse hatta şüpheli bile olsa benim hoşuma da gitse o işten vaz geçeceğim ve o işi yapmayacağım.  Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerime ve sünneti seniyeye sımsıkı Sarılacağım. Bütün işlerimde  Kuran’ı.   Kerim’i ve sünneti seniyeyi rehber edineceğim. hayatım boyunca Kur’an-ı Kerim ve sünneti seniyeyi anlayarak okuyup hayatıma tatbik etmeye çalışacağım. 

     Kim Allah’a sımsıkı sarılırsa mutlaka doğru yol üzerinde hidayete ulaştırılır. Âli İmran Suresi 101. ayet

 

   Ey iman edenler; Allah’a itaat edin, peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah’a ve Resulüne havale ederek çaresini Kur’an’da ve Resulullah’ın sünneti nde arayın.  nisa Suresi 59. ayet

 

    Hiçbir şey hakkında yarın bunu muhakkak yapacağım deme ancak “inşallah” deyip Allah’ın dilemesi şartına bağlarsan müstesnadır.  Unuttuğun zaman da yine Rabbini an ve umulur ki Rabbim beni bundan daha hayırlı ve doğru bir yola eriştirir de .  23 ve 24. ayet

 

   Kim Allah ( c.c) ve Resulüne itaat eder Allah (c.c)’ dan korkar ve  O’nun emir ve yasaklarına karşı gelmekten çekinirse; işte onlar selamet ve saadete kavuşanların ta kendileridir.

 nur Suresi 52. ayet

  

   Yemin olsun size öyle bir kitap indirdik ki şan ve şerefiniz ondadır hala akıllanmayacak mısınız (Enbiya Suresi 10. ayet)

 

   Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman,  bir mümin erkeğin yahut bir mümin kadının artık işlerinde başka biri yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse apaçık bir sapıklığa düşmüştür. Ahzab Suresi 36. ayet

  

Mü’Min süresinin ilk on ayetini hükmünü yerine getirmek

 

 Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem müminun suresinin başlarından onuncu ayetine kadar olan kısmını okuyarak’ kim bu on ayetinin hükmünü yerine getirirse cennete girer buyurdu. sonra kıbleye dönüp elini kaldırarak şöyle dua etti:

 

   Yarabbi bizi azaltma, çoğalt bizi şerefli kıl küçük düşürme bizi üstün kıl, bizi mağlup etme Ya Rabbi. Bizi hoşnut et ve bizden razı ol.

 

   Mü’minun suresinin ilk on ayeti

 

  Müminler kurtuluşa ermiş umduklarına kavuşmuşlardır. Onlar namazlarını Allah’tan korkarak hürmet ve tevazu içinde tadili erkan ile kılarlar. onlar dünya ve ahiretlerine faydası dokunmayan her türlü şeyden yüz çevirirler. onlar nail oldukları her türlü nimetin zekatını aksatmadan verirler.  onlar namuslarını korurlar, ancak hanımlarına karşı müstesna bunlarla olan Yakınlıklarından dolayı kınanmazlar.Kim helal sınırını aşarak bundan ötesine geçmek isterse işte öyleleri haddini aşmış olanlardır. O mü’minler ki Allah’a ve kullarına karşı olan emanet ve mesuliyetlerini yerine getirirler ve sözlerinde dururlar.  onlar namazlarını devamlı olarak vaktinde ve şartlarına riayet ederek kılarlar. İşte onlar varislerin ta kendisidir. Onlar firdevs cennetine vârisi olurlar. onlar orada ebedi olarak kalacaklardır (mü’minun süresi ilk 10 ayeti)

 

   Onlar ki ayakta iken de otururken de yatarken de daima Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler, bunları boş yere yaratmadın Rabbimiz derler. Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz, sen de bizi cehennem ateşinin azabından koru.

 

    Rabbimiz sen kimi cehennem ateşine koyarsan onu muhakkak rezil etmişsindir, zalimlerin hiçbir yardımcısı da yoktur.

 

  Rabbimiz, bizi Rabbinize iman edin diye çağıran davetçiyi işittik ve ona inandık. Rabbimiz sen de bizim günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört, ve bize iyiler zümresinden olarak ölmeyi nasip eyle.

 

    Rabbimiz peygamberlerin vasıtasıyla va’dettiğin cenneti ve ebedi saadeti bize ver, kıyamet gününde bizi rezil etme, muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin.

 

    Rableri de onların dualarına şöyle karşılık verdi. Muhakkak ki ben içinizden erkek olsun, kadın olsun, güzel bir iş yapan kimsenin amelini zayi etmem. Siz hep birbirinizdensiniz. Aslınız bir olduğu gibi amelinizin karşılığını da eşit şekilde alırsınız. Dinlerini korumak için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda eziyete uğrayanların, cihat edenlerin ve öldürülenlerin elbette günahlarını öğreteceğim. Elbette onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu Allah katında bir mükafattır. Mükâfatın en güzeli de Allah katındadır (Ali İmran suresi 191-195 ayetleri)

 

   İnşallah bu yükümlülüğün gereklerini hakkıyla yerine getirir ve Rabbimin Kur’an’daki şu hitabına mazhar olurum

 

   Ey imanı sağlam, güzel huylarla huylanmış, kalbi Allah’ın zikri ile huzura ermiş, bahtiyar nefis, sen ondan razı, o senden razı olarak Rabbine dön. Kullarımın arasına katıl, cennetime gir. (Fecr suresinin son dört ayeti)

 

    Ey din kardeşlerim benim kurandan öğrendiğim; Rabbim benden, kendisine kulluk göstermem doğrultusunda yapacağım ibadetler haricinde dünyalık yaşamında şu şekil insan olmamı istiyor.

  

    Kimseye zarar verme, devamlı kendini tart dur, düzenli ol  ve düzenli kılacağın namazında kendini denetle. Artını eksini hesapla. Haddini bil. Hakkaniyetli, hamiyetli ol. Mizanı sarsma. Dengede durmaya gayret et. Başkalarında kusur, noksan arama. Kendi kusurlarını kolla, onları def etmeye çabala. Kimseyi aldatma,  aldanan da olma. Nasibine rızkına razı ol, rızkını ara. Sebeplere vesilelere sarıl. Hayallerde gezinip kendine eziyet etme. Gerçekçi ol. Tek muhtaç olduğun kudret Allah’tır. Her an bunun bilincinde ol. Kimseye boyun bükme, kimsenin önünde diz çökme, zenginliğe heveslenip dalalete dalma. En büyük zengin Allah’tır. Ganiy ve Samet Allah’ın güzeller güzeli esmasındandır. Güneş, ay, dünya, her yaratılan şey sadece Allah’a muhtaçtır. Tekin, birin, yeganenin, manasını idrak et. O’na yaranmaya çalış. Havsalanda çokluklar var olmasın. Dünyanın yalan malına sakın aldanma. Kur’an‘dan kopup, Kasvete dalma. Yalana kanma, zamanını boşa harcama. Zira kimseye fazladan zaman yok . Üretmeden tüketme. Ürettiğin kadar tüket. Aksi hal seni harama meyl ettirir. Haram ki; seni cennetten ettirir. Helal kazan. Kazandığından birazını da yarın için artır. Birazıyla da gönül al. Paylaşımcı ol. Cömertlik sadece maldan vermek değildir. Tebessümle de verici olabilirsin, her şeye, her canlıya, doğaya, ota, çöpe, ağaca, börtü böceği, kısacası Allah’ın yarattığı her şeyin değerini bil, saygılı ol.

 

  Ortada Allah, Şeytan ve nefsin vardır. Muhatap ise  sensin. Nefis, Şeytan  Allah düşmanı ve ona muhaliftir. Her şey Allah’a tabidir. Nefsin ve Şeytanın Allah’a tabiliği, Allah’ın nefsini ve şeytanı yaratması ve mülkiyeti açısındandır. Nefis ve şeytan sana hakim olarak, şehvet ve lezzetini tatmin peşindedir. Nefsine ve Şeytana  karşı direnip, Onları düşman kabul edersen, Allah için Nefsine ve Şeytana  karşı gelmiş olursun.

 

   Gerçekten Allah’tan korkuyorsan Nefsine ve Şeytana uymayıp onlara  muhalefet et. Haramları terk et. Şüpheli şeylerden uzak dur. Mahlukata dayanma, onlara güvenip onlardan bir şey ümit etme. Onlardan gelen hediyelere, sadakalara, Adaklarına ya da zekatlarına heveslenme. Onlardan gelebilecek her türlü menfaatin tamamından yüz çevir. Onlardan ümidini kes, o derece ki mal mülk sahibi bir ailenin çocuğuysan bile, malları sana kalacak diye, onların hastalanmasından, ölmesinden sevinme. Onların mallarından ümidini kes, o mallardan yana hiçbir beklentiye girme. Tembellik etme, mahlukattan tamamen ümidini kes. Onlar açılıp kapanan bir kapı, bir mevsim meyve veren, bir mevsim meyve vermeyen ağaç gibidirler. Ve onlardan yana bir nasibin varsa  Allah’ın izni ve dilemesi ile gerçekleşir.

 

         Karşılaştığın her şeyde Allah’ın emirlerine uy.  Mahlukattan nasibine düşeni alırken Allah’ın emrine göre al ve daha ileri gitme. Allah senin ve onların üzerinde hükmünü vermiştir. Haddini aşıp bir de sen hükmetmeye kalkma.

 

   Aklına bir şey gelirse veya bir şey ilham olunursa  öncelikle bu fikrin Allah’ın kitabı Kur'an-ı  Kerime Ve Resulullah Aleyhisselam’ ın sünnetine aykırı bir düşünce olup olmadığına bak. Eğer kitaba ve sünnete aykırı değilse alanında uzman kişilere danış, o fikri olgunlaştır. Kararlı, azimli bir şekilde o fikri uygulamaya koy. Gereğini yapmaya çalış. Eğer aklına fasıklarla birlikte olmak gibi, konusu suç olan, günah olan, haram bir şey ilham olunursa, bu ilhami şeytandan bil ve ondan yüz çevirip onunla amel etme.

 

  Yeme, içme, bedeni ve şehvani zevkler gibi mübah olan şeyler de ilham olunuyorsa bunları da Nefsinden bil gerektiği kadar hariç bunlardan da kaçın.

 

  Kuran ve sünnette hayranlığı ya da mübahlığı hakkında bir hüküm bulamadığın bir şey ilham olunursa bir müddet bekle ilgili Salih kişilere danış. Hemen bu İlham Allah’tandır deyip o işi yapmaya girişme. Hayrın tamamını gözle, Bu  İlham tekrarlanır bir şey yapmakla emr olursan ya da gereğini yapacağın o ilham hakkında Salihler veya Abdallara bir alamet zahir olursa o işe girişirsin. Aksi takdirde o ilhamla amel etme. Zira sen işe giriştiğinde akıbetinin ne olacağını, hayırlı bir iş mi yoksa Allah’ın seni imtihan etmesi mi olduğunu bilemezsin. Dolayısıyla Allah’ın seni yönlendirmesini beklemelisin. Böyle yapar da Allah tarafından bir şeye yönlendirilirsen o işte bir fitne olsa bile korunup gözetilirsin. Zira Allah celle celalühü kendi fiilinden dolayı seni cezalandırmaz. Bela ya da ceza ancak kendi fiilinden dolayı  senin başına gelir.

 

Aç sineni herkese, açabildiğin kadar. 

Ummanlar gibi olsun. 

İnançla geril ve insana sevgi duy.

Kalmasın alaka duymadığın,el uzatmadığın mahzun bir gönül.

 

 İyileri iyilikleriyle alkışla.

 İnanmış gönüllere karşı Mürüvvetli ol.

 İnançsızlara öyle yumuşak yanaş ki kinleri nefretleri eriyip gitsin.

 Ve sen soluklarında daima Mesih ol.

 

     Yolların renklisinde ve beyanların en çarpıcısıyla görüntülerle alışverişinde bir yüce rehberin arkasında olduğunu unutma. Bu hususların bir tekini bile unutma. Bulamayanları düşünüp insaflı ol.

 

Kötülükleri iyilikle sav .Görgüsüzce muamelelere aldırış etme, herkes davranışlarıyla kendi karakterini aksettirir. Sen müsamaha yolunu seç ve töre bilmezlere karşı Âli cenap ol.

 

  Sevgiyi sevip, düşmanlığa düşman olmak; İnançla coşan bir kalbin en seçkin vasfıdır. herkesten nefret ise ya gönlü şeytana kaptırmışlık veya bir cinnet eseridir. Sen insanı sev insanlığa hayran ol.

 

   Sakınıp bir kere dahi olsa Nevsin hakemliğine düşmemelisin. Zira ona göre senden başka herkes mücrim her fert talihsizdir. Bu ise en doğru Rehberin beyanında şahsın heleki demektir. Sen Nevsine karşı oldukça sert, başkalarına karşı da yumuşaklardan yumuşak ol.

 

  Başkalarını sana sevdiren ve onları senin nazarında sevimli kılan tavır ve davranışlara dikkat et. Unutmaki aynı davranışlar senin de beğenilmene vesile olabilir. Daima insanca davran ve merhametli ol.

 

  Hakkın sana karşı muamelesini ölçü kabul edip halka karşı öyle davranmalısın. O zaman halk içinde hakla beraber olur, her iki yalnızlığın vahşetlerinden de kurtulursun.

 

     Yaratıcının nazarında ne olduğunu, gönlünde ona ayırdığın hal, katında diğer mahlukata karşı olan tavırlarında tartıp değerlendirebilirsin. Haktan bilhasa gafil olma ve insanlar içinde insanlardan bir insan ol.

 

  Aslında insanlar içinde, sevgi ve itibarını korumak için, hak için sev, hak için nefret et ve gönlü hakka açık bir insan ol.

 

Yorumlar:

Yorum Yazabilirsiniz.

Mail adresiniz gizli kalacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun. *


Benzer Bloglar

Hedef
  • Salih Avcı
  • 19.02.2023
Hedef
40 Altın Kural
  • Salih Avcı
  • 22.02.2023
40 Altın Kural
ÜZÜLME (LA TAHZEN)
  • Salih Avcı
  • 05.03.2023
ÜZÜLME (LA TAHZEN)
HEDEF(1)
  • Salih Avcı
  • 12.03.2023
HEDEF(1)