- Salih Avcı
- 19.02.2023
Loading
Kâinatın neresine baksak yersiz yaratılmış hiçbir şeyin olmadığını görürüz. Kanat verilmişse uçmak için, ayak verilmişse yürümek için, göz verilmişse görmek için, kulak verilmişse işitmek içindir. Her şey yerli yerince yaratılmış, her şey sonsuz bir hikmete takdir edilmiştir. insanın zihninde dolaşan bu sorular da maksatsız ve manasız olamaz. Muhakkak bunların da bir cevabı bulunmalı ve münasip bir şekilde insana bildirilmelidir.
Alemlerin rabbi bu şiirin gezegende aziz bir misafir olarak ağırladığı insana zihnini meşgul eden bütün soruların cevabını ilk insandan başlamak üzere gönderdiği peygamberler vasıtasıyla bildirmiştir. Bu peygamberlerin kimini sadece bulundukları Kavme göndermiş kimin ise kitaplar ve sayfalar vererek mesajlarını bulundukları yer ve zamanın ötelerine iletme imkanı bahsetmiştir. Nihayet insanlığın gelişmesi belli bir seviyeye ulaşıp da bütün dünya tek bir Peygamberi ve tek bir kitabın mesajlarına muhatap olabilecek duruma gelince ahir zaman Peygamberi Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i Kur'an-ı Kerim ile dünyaya göndermiştir Kur'an rabbimizi bize tanıtan üç büyük kitaptan biridir diğerleri ise Son Peygamber Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile içinde yaşadığımız kâinat kitabıdır Kainat kitabını okumayı Kur'an'dan öğrenir Kur'an'ı yaşamayı da Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den öğreniriz bunların üçüne birden yönelmek suretiyle doğru yolu bulur rabbimizi tanır ve onun rızasına erişebiliriz. İşte Kur'an indirilişinden bu yana geçen 14 asır bilhassa kur'an-ın indiği Saadet Asrı bu hakikatin şahididir. Dünyayı Kur'an'ın en iyisinden önceki ve sonraki hali ile göz önüne getirmek onun insanlık için hatta Kâinat için ne mana ifade ettiğini açıkça gösterir bundan 14 asır önce Kur'an yeryüzüne indiğinde dünya inkar ve cehalet karanlıklarına boğulmuş insanlık vahşet ve Dehşete boğulmuş halde idi. Her gece dünya semasını bir şehrin gibi donatan Yıldızlar her sabah Dünya'ya ışık ve hayat saçan Güneş her bahar yeniden dirilen yeryüzü üzerlerinde yazılı manaları okuyacak Bir çift göz bulamadan geçip gidiyordu Kuşlar kuzular Dağlar Irmaklar Kelebekler çiçekler Denizler bulutlar bir başıboşluk içinde yuvarlanıyor ne anlattıkları neye hizmet ettikleri hangi sanatkarın nakışları ile süslendikleri anlaşılmadan yokluk perdesi altında kayboluyordu.
Sonra Kur'an indi yeryüzüne Kainat kitabını okumaya başladı yüzyıllar yırtan karanlıkları ayetleri ile birer şimşek gibi deldi geçti Ülfet perdesini yırttı gözümüzün önündeki varlıkların ve hadiselerin manalarını açığa çıkardı
Güneşi gösterdi insanlığa. Bu rabbinizin bir ayetidir, dedi. Onun emriyle size ışık ve hayat verir, onun emri ile yanar, onun emriyle döner, onu övüp onu tesbih eder.
Ayı gösterdi. Bu sizin Kandiliniz ve takviminizdir, dedi. Rabbinizin emriyle gecenize nur saçar, size vaktinizi bildirir onun emriyle aydınlatır onun emriyle şekilden şekile girer onu övüp onu tesbih eder.
Yıldızları gösterdi hem gecenin karanlığında hem inkar ve cehalet karanlıklarında yolunuzu onlarla bulursunuz onlar rabbinizin emriyle yanar onun emriyle zamanınızı süsler size tebessüm edip dururlar onu överler onu tesbih ederler sayısız dillerle size onu anlatırlar bakın okuyun ve anlayın.
Gök yüzünü gösterdi. Bulutlara bakın dedi rahmetimizi müjdelemek için koşarak size gelen rüzgara bakın korku ve Ümit içinde size gösterdiğimiz Şimşek'e, gök gürültüsüne bakın, gökyüzünü biz böyle konuşturur, böyle tesbih ettiririz. Tıpkı kuşların cıvıldaşma larıyla, denizlerin dalgalanmalarıyla, yaprakların hışırtısı ile Rablerini övüp onu tesbih ettikleri gibi.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsini tek tek gözler önüne Serdi Rahman'ın yarattığında nizamsızlıktan eser göremezsiniz dedi, gözü de şahit yaptı akla yol gösterdi hükmünü akıllara tasdik edip vicdanlara Seslendi.
Göklerde ve yerde gözünüzü gezdirin bakın her şeyi nasıl yerli yerine konmuş, demek ki bunları yapan adaletle iş görür. Öyleyse siz de Adil olun yoksa zulmünüz cezasız kalmaz.
Bir bakın Güneş'in ışığı nerelerden gelip sizin yardımınıza yetişiyor. Bulutları taşıyan rüzgarlar nasıl imdadınıza koşuyor. Toprak ağaçları, ağaçlar hayvanları, hayvanlar sizi nasıl besliyor. Bunları veren Ancak bütün alemlere hükmü geçen bir yaratıcı olabilir. Demek sizin acizliğiniz ve zayıflığınız onun rahmetine bir vesiledir. Öyleyse siz de aranızda zayıf olanların yardımına koşun. Yoksa kendinizi rahmetten mahrum edersiniz.
Kendi yaratılışınıza bir bakın, sonra her bahar yeryüzünün dirilişine dikkat edin, sonra göklerin ve yerin nasıl yaratıldığını düşünün, bütün bunları yapan Elbette sizi diriltmeye de kadirdir. Sizi bu dünyada Aziz bir misafir gibi ağırlayan ebedi cennetlerinde sonsuz nimetler ile mesut etmeye de kadirdir. En küçük bir böceğin en küçük ihtiyacını görüp yetiştiren sizin gizli ve açık bütün dileklerinizi de işitir ve yerine getirir. Öyleyse O'na yönelin, isteyeceğinizi ondan isteyin ve O'nun rızasını kazanmaya bakın. Dünyada güzelce yaşayın ahirette güzellik bulun.
Kâinata bakın yıldızlara kadar her şeye göz gezdirin yersiz yaratılmış bir şey gösterebilir misiniz! Siz de öylece Hikmet'le yaratıldınız ve bütün duygu ve kabiliyetleriniz hikmetle tanzim edildi.Size verilen ölümsüzlük arzusu da Elbette bir hikmet ile verilmiştir.Bu dünyaya razı olmayın ebediyeti isteğin, ebediyeti kazanmak için çalışın diye.Haydi çalışın ve isteğin. Güzel işlerde birbirinizle yarışın. Rahmetim ve cennetim sizi bekliyor layık olmaya bakın.
Ey kullarım sizden öncekiler ve sonrakiler insanıyla ciniyle hepsi bir yerde toplansa; benden bir şey isteseniz, ben herkesin istediğini versem; Bu verdiğim benim yanımda bulunanlardan bir şey eksiltmez. bu olsa olsa ancak denize batırılan bir iğnenin denizden eksiltmesi gibi olabilir. (Kudsi hadis)
Allah Celle Celalühü her gece dünya semasına gecenin son üçte biri kaldığında rahmetiyle tecelli eder ve şöyle buyurur: Bir isteyen yok mu ki onun isteğini vereyim, bir dua yok mu ki ona icabet edeyim, bir mağfiret dileyen yok mu ki kendisini bağışlayayım. hadisi şerif
kullarım senden beni soracak olursa deki; muhakkak ki ben çok yakınım,bana dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse davetime uysunlar ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulmuş olsunlar. Bakara Suresi 186 ayet
İnsanlardan öylesi vardır ki ey Rabbimiz bize nasibimizi dünyada ver der o kimse için ahirette bir nasibi yoktur.Bakara Suresi 200 ayet
Dünya hayatını ve onun ziynetini isteyenlere amellerinin karşılığını dünyada iken tamamen öderiz. Dünya hayatında onların mükafatından hiçbir şey eksik kalmaz. Hud Suresi 15
Öyleleri için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Dünyada işlediklerinin hepsi boşa çıkmıştır. Aslında onların yapageldikleri her şey boştur.Hud Suresi 16 ayet
Yine insanlardan öylesi vardır ki; Ey Rabb'imiz der bize dünyada da güzellik ver ahirette de güzellik ver ve bizi cehennem ateşinin azabından koru. Bakara Suresi 201. Ayet
Işte Onların hepsinin kazandıklarından bir nasibi vardır Allah bütün bunların hesabını pek çabuk görüverir. Bakara Suresi 202
Allah vermeyi istemeseydi istemeyi vermezdi.
Duanız istemeniz olmazsa Allah size ne diye değer versin.
Allah'ım benim halimi güvencesi olan Dinimi düzgün eyle. İçerisinde yaşantım olan dünyamı da düzgün eyle. Sonunda dönüp dolaşacağın yer olan ahiretimi de düzgün eyle. Hayatı benim için hayırda artış eyle. Ölümü de tüm şerlerden kurtuluş eyle. Amin hadisi şerif
Allah'ım senden doğru yolda kararlılığı istiyorum. Allah'ım senden tükenmeyen bir nimet diliyorum. Senden bitmeyen bir sevinç diliyorum.Allah'ım beni yücelt. hadis şerif
Kim Bir şey talep eder ve ona ulaşmak için ciddi gayret gösterirse onu elde eder. Rızkı çalışmadan beklemek ahmaklıktır. Allah çalışıp çabalayana verir. Hayatta başarılı olmak için çalışmanın gereklerini yerine getirmek, teşebbüsçü olmak önümüze çıkan fırsatları isabetlice değerlendirmek gerekir.
O halde Ey nefsim senin en çok istediğin bu dünyada ve ahirette mutlu olmaktır. Ulaşmak istediğin hedeflerini, hayattaki amacını, hayallerini, niyetlerini, sürekli yanında bulunduracağın bir ajandaya yaz. Eğer hedeflerini yazacak kadar bir çaba sarf etmiyorsan; bu hedeflerine karşı ciddi olmadığını gösterir.Bu ajandayı çok değerli bir eşya gibi muhafaza et. Mutlaka yediğini bulundur ve hedeflerine ulaşmak için yapman gereken yükümlülükleri de yaz. İlk başta genel bir hedef belirle. Öyle ki bu genel hedefin hayatında o kadar büyük bir gerçekçe olmalı ki; ömrün ona ulaşma çabası ile geçsin. O kadar yüksek olmalı ki o ulaştığın an Artık dünyada işinin kalmadığını, ayrılmaya razı olduğun an olsun ve diğer yazacağın tüm hedeflerin bu genel hedefine uyumlu olsun.
Samimi dua ile Rabbine tevekkül ederek ciddi bir çalışma ile hedefe ulaşmaya çalış.Tevekkül yani işlerinde Allah'a güvenmek sebepleri bütün bütün reddetmek değildir. Belki sebepleri Allah'ın kudretinin perdesi bilip onlara riayet ederek bir nevi fiili dua kabul ederek neticeleri yalnızca istemek ve neticeleri ondan bilmek ve ona minnettar olmaktan ibarettir. Evet İman hem nurdur, hem kuvvettir, hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadiselerin sıkıntılarından kurtulabilir. Allah'a tevekkül ettim der. Hayat gemisinde bir güvenle dağlar gibi dalgaları içinde gezer bütün ağırlıklarını sonsuz güç sahibi olan Allah'ın kudretine emanet eder.Rahatla dünyadan geçer kabirde istirahat eder sonra saadeti ebediyye girmek için cennete uçabilir. Yoksa işlerini Allah'a havale etmezse, işlerinde Allah'ı vekil kılmazsa; dünyanın ağırlıkları uçmasına değil, belki aşağıların aşağısına çeker.
Demek iman tevhidi, Tevhid teslimi teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül iki dünya saadetini gerektirir.
Ey nefsim hayallerinin gerçekleşmesi için şu dahice tavsiyelere kulak ver.
Inanç gücü :
Inanç kanalından evrene güç ve cesaret akar. Hayatınız inançlarınızın yönetiminde sürüklenir. Özde kendinize güvenirsiniz sınandığınız sürece, Özde Yaradana güvenirsiniz yaşadığınız sürece desteklenirsiniz. İnançla çalışan bir kişinin gücü; endişe ile çalışan 100 kişinin gücüne meydan okuyabilir. Kendi gücüne dayanan endişelenebilir. Yüce yaratıcının kudretine dayanan inancı sarsılmaz.
Eğer Allah'ı hakkıyla tanısaydınız duanızla dağlar yerinden oynardı hadisi şerif
Niyet gücü
Büyük sır şudur. Hayatta son tahlilde çabalarınızın değil, niyetinizin karşılıkları ile yüzleşirsiniz. Zira çabalarınızın anlamı ve değeri niyetlerinize bağlıdır. Tam olarak aynı şekilde çalışan iki kişinin farklı sonuçlar alınmasının ardında niyetlerinizin farklılığı saklı olabilir. Hayatı adaletsiz,hayal kırıklığından önce,kalbinizi sorgulamayı deneyin,niçin yapıyorsunuz, hangi gerekçeyle istiyorsunuz. Gerekçeler iyilikleri ve kötülükleri iyiliğe dönüştürebilir. Dev bir başarı küçük şeylerle küçülür ve küçük bir eylem adındaki samimi niyetle yücelir.
Duygu gücü
Görüntü ses veya koku maddenin dilidir. Ruhaniyetin dili duygudur. Daha ruhaniyeti olan mesaj daha duygulu olan mesajdır. Bilhassa olumlu duygularımızın şiddeti kişisel dünyanın genişliğini ve gücünüzü biçimlendirir. düşünce dünyası dar , Duygu dünyası geniştir. Duygu; eğer akılla işbirliğine girerse bir kişinin hayatına bin kişilik sığabilir, duygular bir kez istemenin gücünü bir milyon kez büyütebilir sesi çığlığa dönüştüren duygudur. Eğer söylediğin sözlerden kıyamete kadar sizi destekleyecek ruhaniler yaratılmasını istiyorsanız, kalbinizle, içtenliğinizle ve duygularınızla isteğin. Gözyaşlarınızla yoğrulan her dua ruhaniyetinizle yoğrulan binlerce melek suretine büründürülerek evrene yayılır.
Israr gücü
İlahi kader her başarı yolcusuna bilhassa yolun başında ve sonunda engellerle sınar ve samimiyetini ciddiyetini test eder. Başarının sırrı çaresizlik sınırının ötesine geçebilecek kadar ısrar edebilmekte gizlidir. Israr son nefese kadar dayanmaktır, sabırdır. Yenilen ısrar edemeyendir. Çünkü mücadele devam edebildiği sürece yenilgi yoktur. Başarı az da olsa devamlı yapılan işte gizlidir.
KANAAT GÜCÜ
Hırs insanı kapasitesini birden açmaya zorlar ve aniden yükselme çabaları tökezleyerek düşme ile sonlanır. Dünya hırs gösterenlerin sırtında kanâât gösterenlerin ayakları altındadır. Evren bencilliğin düşmanıdır. Başkalarına dağıtmak isteyenlere imkanlar sunulur. Bir yandan çok çırpınıp diğer yandan her haline razı olmanın getirdiği başarı kanâât sırında saklanıyor.
RUHANİ ETKİLEŞİM GÜCÜ
Evren etkileşimli yaratılmıştır. Verenler alır, sevenler sevilir, paylaşanlarla paylaşılır. İnsan bedeni fiziksel çevreden nasıl etkileniyorsa; ruhaniyeti, ruhani çevreden öyle etkilenir. Çevresini kaplayan ruhani enerji niteliğine göre insanı ya çökertir ya da güçlendirir. Ruhaniyetiyle birbirine dayanmış on kişi birbirlerinden her yönden kopuk yaşayan binlerce kişiden daha güçlüdür. Sevgi, şefkat takdir, insanlara dua, İnsanlar üzerinde olumlu etki bırakır. Lanet, beddua, kıskançlık, haset, nazar insanlar üzerinde olumsuz etki bırakır. Bugün ve hergün kendinizi gözden geçirin. Birinin hakkını gasp ettiniz mi? Vadesi geçmiş borcunuz var mı? Haklı bir nefrete yol açtınız mı? Ya da birilerine haksız lanet, nefret, beddua gönderiyor musunuz? Kimseyi kıskandınız mı?Maşallah demeden birine hayranlık duydunuz mu? Haksız olduğunuz için üzerinize dönen veya başkasından gelen lanetli bedduaların belasından kaçamazsınız. Borcunuzu ödeyin, helalleşin, haksız beddua etmeyin sevdiklerinizi takdir edin. Onları sevin, dua edin, kimseyi kıskanmayın, herkesin iyiliğini isteyin, canlıları, doğayı sevin, hayata olumlu bakın, önyargıdan kurtulun, sevgi dolu olun.
İLAHİ TAKDİR GÜCÜ
Evren hakim bir Sultan'ın kanun ve iradesiyle ve hikmetlerle yönetiliyor. kimse başıboş bırakılmadı.
Kimse unutulmadı. Şans kaza gibi olaylar içgüdü Sezgi gibi mesajlar Allah’tan gelen yönlendirmelerdir. İnsan evrenin kuşatan ilahi iradeyi tanır da hareketlerini hikmetleriyle uyumlu yönlendirirse; evren onun hizmetine girer.
Ey nefsim hayallerinin gerçekleşmesi için şu dahice tavsiyelere kulak ver:
Kötü ahlaklı insanlardan, zararlı alışkanlıklardan ve çevrendeki tüm negatif enerji kaynaklarından kurtul.
Olaylara farklı açıdan bak, olayları iyiye yorumla.
Bu günü yakala. Dün gitti, belki yarın hiç gelmeyecek.
Gerçek sevgiyi elde et. Sevgi teselli değil ışıktır.
Ailelerimiz ve dostlarımız gizli hazinemizdir. Bu zenginliğin tadını çıkar.
Hayallerinin peşinden git.
Keyfini kaçırmaya çalışanları görmezden gel.
Önüne çıkan engeller çok zor gözükse de çözmeye uğraş o zaman daha kolay gözükecektir.
Bilgi dağarcığını sürekli geliştir. Faydalı kitapları oku, faydalı bilgileri bilgileri, yazdığın hedefleri,
yükümlülükleri sürekli oku. Tekrar etmek davranışlarında olumlu yönde kalıcı değişiklikler meydana getirir ve seni mükemmelliğe ulaştırır.
İyi bir dinleyici ol. öğrenmeye meraklı ol. Soru sormayı öğren. Çünkü bazı soruları sormak tüm cevapları bilmekten daha iyidir. Önemli olan soru sormayı bırakmamaktır.
Korkularından kurtul. Çünkü istediğin her şey korku duvarının diğer tarafındadır.
Bazı konularda insiyatif alarak risk almasını bil. Çünkü ödül riskin içindedir.
İşlerinde hata yapacağım diye endişeye kapılma. Hayatta yapabileceğin en büyük hata sürekli hata yapmaktan korkmaktır. Yaptığımız hatalar değil onların nasıl düzelttiğimiz bizi anlatır. Zaten deneyim tecrübe denilen şey hatalarımıza verdiğimiz isimdir. Hayatta başarılı olmanın en etkili formülü çok basit; hata yapma oranımızı ikiye katlamaktır. Başarının yolu hayatın şiddeti darbelerinden alınacak derslerden geçer.
Hayal gücünü geliştir hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Kendine güven. inanç Sahibi ol. inanç sahibi bir kişi sadece ilgisi olan 99 kişinin gücüne sahiptir. İnanmak; istemiş olduğunuz şeyi şimdiden elde etmiş olduğunu düşünerek öyleymiş gibi konuşmak öyleymiş gibi davranmayı gerektirir. istediklerimizi elde etmiş gibi frekans yaydığımızda alemlerin Rabbi olan Allah insanları, olayları ve koşulları harekete geçirerek arzumuza kavuşmayı sağlayacaktır.
Birlikten kuvvet doğar tek başımıza çok az birlikte çok fazla şey başarabiliriz. Hiç birimiz hepimiz kadar başarılı değildir. Başarı yolunda dostlarından oluşan güzel bir ekip kur. Ekibinde bulunan insanlardan fikir alışverişinde bulunarak hayatını planla, ortak amaçlarınızı belirleyin. A planım ve en kötü ihtimalle Z planım. Hazırladığın planı Allah’a tevekkül ederek Allah’ın adıyla diyerek uygulamaya koy. Bugün uygulamaya konulan kötü bir plan,yarın uygulanacak harika bir plandan iyidir. Başladığın işi sonlandır, sonuçları değerlendir. Yarı yoldan vazgeçenler asla başarılı olamazlar, kazanamazlar. kazananlar asla yarı yoldan azgeçmezler. Azimle, kararlılıkla eyleme geç ve kişisel kurtuluş savaşını başlat.
Yorumlar:
Yorum Yazabilirsiniz.